Oku/du. Kelimeler ok-muydu? Her harf içine içine iniyordu. İç ne demekti? Oysa O iç'ine atıyordu. İç bir İN'di. Mağarada diyemiyordu. İç'inin sadakatine hayran hayran bakıyordu. İç'i O'nu yeniliyordu. Ağlamak özgürlüğünü kaybetmişti. Oysa hayatını bir ağ gibi ören hadiseler barajını çoktan doldurmuştu. Genç'ti. Güzeldi ve en önemlisi bir Mecnun'a hazırlanan Leyla'ydı. Direnmesini büyükannesinden öğreniyordu. O'da Leyla'ydı. Kader, Leylâ'ları Mecnun'suz imtihan ediyordu. Bir İstanbul gecesinde, yıldızların Leylâ'nın yüreğine bir bir aktığı gece. Dünya'nın neden ahiretin tarlası olduğunu bu gece daha daha iyi anlıyordu. Dib'deydi. Birden hayata ok gibi fırlayacağını biliyordu. Tutunmanın bir erdem olduğunu biliyor, ama seslendiremiyordu. Dünya, ahiret için güzel bir yurt'tu. Amma anayurt değildi. Amma yurt'tu. Yaşadığı O'nun fırınıydı. Ateşi en en yakınıydı. Kemalât böyle bir şey. Farkındaydı. Mal ile imtihan edilmiyordu. Koca bir ateşin içinde İbrahim gibiydi. Aynaların karşısına çıkmaz ve konuşmazdı. İstanbul gecesi O'na bir cisim olmadığını hatırlattı. Ve koca bir dünyasının varlığını ikaz etti. Aynalara küsmeyecek ve kendini sevecek ve de alkışlayacaktı.
